3 Aralık 2009 Perşembe

RED FACTiON: GUERiLLA


Red Faction: Guerilla İnceleme

İnsan oğlunun en büyük hayallerinden birisi olan başka bir gezegen de hayat kurma, Red Faction Guerilla oyununun konusunu oluşturuyor. 2200’lü yıllarda dünyadaki tüm rezervleri, kaynakları tüketen insanlar yeni kaynak arayışı içerisinde Mars’a yöneliyorlar. Orada yeni bir hayat oluşturan insanların sonradan farkına vardıkları bir gerçek ortaya çıkıyor: Kölelik. Marsa çalışmak için giden insanların adeta köleleştirilmesi ve büyük bir zulüm görmesi üzerine bu duruma son vermek ve tekrardan bağımsızlıklarını kazanmak isteyen insanlar bir örgüt kuruyorlar : Red Faction. Oyun, bizim yöneteceğimiz karakter olan Alec’in kardeşini görmek için Marsa gitmesi ve kardeşinin askerler tarafından öldürülmesi sonucu Red Factiona katılmasıyla başlıyor.

red faction4
Selam Dünyalı
Alec’in kardeşinin öldürülmesinden sonra düşman askerleri, bizimde Red Factiona üye olduğumuzu düşünüp bizi selamlıyorlar ama taramalı tüfekler, son teknoloji silahlarla. Bu sırada silah arkadaşlarımız gelip bizi kurtarıyorlar ve bizde artık resmen Red Faction’ın bir üyesi oluyoruz. Bu andan itibaren amacımız Mars’taki komplodör uşaklarla :) :) , yani Marsta insanlara zulüm edenlerle savaşmak ve insanları kurtarmak. Bu amaç doğrultusunda görevler alıp yerine getirmeye çalışıyoruz. Bakalım ne kadar başarılı olacağız?


red faction guerilla2
Yıkım Başlasın
Oyuna ilk başladığımızda elimizde bir balyoz bulunuyor. Bir balyozla ne yapabiliriz ki demeyin. Bu balyoz sizin bildiklerinize hiç benzemiyor. Vurduğumuz her yeri, her objeyi tuzla buza çeviriyor. Bunda iki sebep olabilir ya gerçekten bize bahşedilen balyoz çok özel üretim süper sonik bir balyoz ya da Marsta kaçak yapılaşma sonucu çürük binalar mevcut :) . Neyse sonuç olarak oyundaki ilk izlenimim çok olumlu oldu. Çünkü yıllardır vurduğumda çoğu zaman hiçbir hasar almayan yada onlarca bombaya, kurşuna, darbeye karşı sadece birkaç çizik alan objelerin bulunduğu oyunlardan çok sıkılmıştım. Red Faction Guerillada ise gördüğümüz her objeyi paramparça edebiliyoruz. Üstelik bunu yaparken de yıktığımız şeyin üstümüze devrilmesi, altında kalıp ölmemiz yada yaralanmamız gibi çok enteresan özellikler mevcut.


red faction guerilla5
Kahretsin Pusuya Düştüm
Oyunda ilk görevimi aldım ve uygulamak için görevin olduğu yere gittim. Orada bana söylenen binayı yıktım ve gelen 4 askerle çatıştım ve onları öldürdüm. O an hissettim ki enteresan bir şekilde bu çatışma çok hoşuma gitti ama ilk anda neden bu kadar beğendiğimi anlayamadım. Ama o anda damarlarım da ki yeniçeri kanının deli gibi aktığını hissettim ve Allah Allah nidalarıyla düşmanın orta seviyedeki kampına saldırıya geçtim :) . Buradaki ilk binayı yıktığımda bu kampı gözümde fazla abarttığımı zannettim ama yanılmışım. Bu kadar kolay mıydı derken bir anda kampın önünün oluk oluk askerle dolduğunu, tankların kampın önünü kapadığını gördüm. Usul usul kampın içine doğru sızan düşman askerlerinin çevremi sardığını fark ettiğimde, kendimi gerçek bir pusunun içinde gibi hissettim. Askerlerin yapay zekalarının son derece iyi olması bana bu hissi yaşatan en önemli şeylerden biriydi.

red faction guerilla3
Olamaz Bir Bu Eksikti
İşte oyunu oynarken bol bol yaşadığım o pusu anlarında yine bol bol kullandığım sözlerden biriside buydu. Çünkü tam askerler saklanarak, kurnazca onlarcası birden üstüme gelirken kurşunumun bitmesi herhalde bir gerillanın başına gelebilecek en kötü şey. Oyunda böle anlarda çoğu zaman kendimi okadar kaptırdım ki, kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. Bana abartma, o kadar da değildir diyebilirsiniz ama benim için oyun oynamak bir zevk, bir tutku. Gece herkes yatmışken bilgisayarı açıp o sihirli aleme dalmak, kendimi oynadığım karakterle özdeşleştirmek inanılmaz bir keyif. Eminim benim gibi olan arkadaşlarım şu anda benim neyi kastettiğimi çok iyi anlamıştır. Tabi ki oyunun oyun olduğunu bilmek gerekir ama bu oyundan maksimum keyif almamızı engellememeli. Peki ama etrafta kurşun mu yok neden bunu dert ediyorsun diyebilirsiniz. Bu oyunda da her oyunda olduğu gibi yine öldürülen düşman askerlerinin kurşunlarını alabiliyoruz. Ama ardı arkası kesilmeyen askerler yüzünden bu çok kolay olmuyor. Kurşun bulma belasına oyunda kaç kere askerler tarafından çevrilip kalbura çevrildiğimi sayamadım bile :) .

red faction guerilla4
Güç Böyle Bir şey Olmalı
Oyunun en güzel yanlarından bir tanesi çevre etkileşiminin üst düzeyde olması. Her hangi biryerde sıkışıp kalmanız söz konusu değil çünkü o müthiş balyozumuzla yıkamayacağımız, tuzla buz edemeyeceğimiz bir şey yok. Çevredeki duvarları yıkabilir, kanalizasyon borularını parçalayabilir, gördüğümüz varilleri tutup çevreye fırlatabilirsiniz. 4 adet olan silah slotumuzda ki silahları ilerleyen bölümlerde değiştirebilir, geliştirebiliriz. Oyunun güzel yanlarından bir taneside araçları kullanabiliyor olmamız. Oyunda pır pır diye tarif edilen araçlardan tutunda tanklara kadar her tür aracı kullanabiliyoruz. Üstelik bu araçlarında GTA oyunlarında ki gibi belli bir dayanıklılığı sahip. Herhangi bir yere çarptığımızda zarar gören araçlar bir süre sonra patlıyor ve yanmaya başlıyor. Buda oyunu keyifli yapan yönlerden birisi olmuş. Gel gelelim bir zamandan sonra oyunu bir oyunsever olarak oynamayı bırakıp inceleme yapacak bir yazar gözüyle oynamaya başladım. Tabi bu andan itibarende oyunun eksik yönlerini görmeye başladım. Öncelikle oyunun çok geniş bir haritaya sahip olduğunu söylemek pek mümkün değil. Mars’a tıkalı kalmış durumdayız :) . Tabi Mars büyük bir gezegen ama biz alışmışız dünyaya Mars bize dar geliyor :) . İkinci olarak yerçekiminin etkisinin azaltıldığı gösterilmeye çalışılmış ancak özellikle atlayışlarda dikkat edecek olursak bazen ani düşüşler yaşabiliyoruz. Bunun yanında yer çekiminin azlığını havaya atladığımızda çok yavaş hareket etmek olarak uygulanmış, oysaki zıplayış mesafelerin daha uzun olması gerekirdi. Oyun da ki bir başka hata ise vurulan ve ölen düşman askerlerinin yerde titremesi. Bazen bu titreme öyle bir hal alıyor ki askerlerin kol-bacak-kafaları oynuyor. Oyunda atlayışlarda sıkıntılar çektiğimizi söylemiştim. Buna bir başka örnekte bazen yarım metrelik yatay bir alana bile atlamakta zorlanıyoruz yada atladığımızda kayıp aynı yere geri dönüyoruz. Bir başka beğenmediğim yönüyse oyunun ara videoları, bu oyundan önce oynadığım Wolverine, Batman Arkham Asylum gibi oyunların ara videolarıyla kıyaslayınca çok sönük ve heyecansız kalıyor. Hoş bizde Marsta nasıl bir atraksyon arıyorsak artık :)

red faction guerilla6
Ve Grafikler
Oyunun grafikleri üst düzey de olmuş diyemeyeceğim ama çokda kötü olmuş sayılmaz. Oyundaki karakterlerin görüntüsü makul seviyede, çevre grafikleri da yine iyi kabul edebileceğimiz grafiklerden. Bunun yanında binaların yıkılması sırasında ki görseller çok kuvvetli olmasa da yıkılan binaların çıkardığı toz bulutunun yarattığı gerçeklik hissi bu noksanlığı görmezden gelmemizi sağlayabilir. Gel gör ki oyundaki ses grafikleri benim kanaatimce görsel grafiklerden daha iyi olmuş. Çatışma anındaki sesler, darbelerde oluşan sesler bende olumlu düşünceler bırakan şeylerden oldu. Toparlayacak olursak grafikleriyle ön plana çıkacak bir oyun olmasa da, mevcut grafikler oyunun gereksinimlerini karşılayabilecek düzeyde.

Genel Değerlendirme
Oyun oynamayı seven arkadaşlarımızın çok büyük bir zevk, keyif alarak oynayabilecekleri bir oyun olmuş. Zaman zaman zorlansam da, oyundan aldığım keyif oyun boyunca maksimum düzeydeydi. Tabiki oyunun eksikleri, noksanları mevcut ama oyunun güzel taraflarıda azımsanmayacak kadar fazla. Belki bu oyunu kesinlikle oynayıp bitirmelisiniz diyemeyeceğim ama en azından böyle bir oyunu oynamanız gerektiğini söyleyebilirim. İxir oyun olarak bir incelemeyi daha sizlerle paylaştık. Umarım oyun tercihlerinizde ufakda olsa bir katkımız olmuştur. Hoşçakalın, bizimle kalın :)

UTP
Genel : 88
Grafikler : 84
Ses : 85
Eğlence : 88
Alintidir..ixiroyun.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder